SELANİK

 

Kavala’dan sonra istikamet Selanik. Egnatia Odos otobanını izleyerek Kavala’dan Selanik’e doğru yol alıyoruz. Yolculuğumuzun başından beri otobanın her iki yanında çok sayıda ekili tarım arazisi gözümüze çarpıyor, dağlar-tepeler zeytin ağaçlarıyla dolu ve azımsanmayacak kadar da hayvan ağılı var. Demek ki tarım ve hayvancılık önemli diyoruz ama yine çalışan insana rastlamıyoruz:)

Selanik Ata’mızın memleketi olması nedeniyle bizde ayrı bir heyecan uyandırıyor. Selanik’in caddelerini, sokaklarını hızlı hızlı adımlayarak Ata’mızın evine ulaşıyoruz. Şimdilerde müze olarak hizmet veren bu evde Türk görevliler bizi karşılıyor, giriş ücreti yok, sakin bir zamana denk geldiğimizden beklemeden içeri giriyoruz. Erken yaşta babasını kaybeden, çocukluğundan itibaren zorluklar ve imkansızlıklar içerisinde büyümesine rağmen pes etmeyi değil çabalamayı seçen ve bir ülkenin kaderini değiştiren azimli, çalışkan, inançlı bu büyük insanın hatırası gözlerimizi dolduruyor, nurlar içinde yatsın.

Yürüyerek şehri keşfe devam ediyoruz. Aristoteles meydanı şehrin kalbinde, bir ucu denize diğer ucu şehre bakıyor, caddeler, sokaklar illa ki bu meydana açılıyor. 1917 yılında şehirde çıkan ve çok sayıda evi tahrip eden bir yangın sonrasında tüm şehirle birlikte Fransız bir mimar tarafından kurgulanmış. Meydanda ve ona bağlı cadde ve sokaklarda çok sayıda dükkan var. Bu dükkanlardan biri de ünlü Terkenlis pastanesi, tabi tabelasına bakınca ne yazdığını anlamak zor. Buranın çeşit çeşit, yaş pasta gibi paskalya çörekleri meşhur. Zaten vitrine bakınca gözünüz dönüyor, rejim yapanlar bakmasın:))

Beyaz kuleyi sahilde görebilirsiniz,  beyaz olmayan bu yapı Selanik’in simge yapılarından biri, ücret karşılığında kaleye çıkmak mümkün. Sonra buradan başlayıp limana kadar devam eden uzuuuunnn bir sahil yolunda yürüyüş yapabilirsiniz. Sahil boyunca pek çok spor yapan, bisiklete binen, bir o kadarda kafelerde keyif yapan insan görebilirsiniz.

Aya Sofya kilisesi, Aya Dimitri kilisesi, Aya Ekaterini kilisesi, Nikolaos Orfanos kilisesi gibi dini yapılar şehrin dört bir yanına dağılmış. Tüm bu yapıları yürüyerek görmeniz gezmeniz mümkün.

Rotunda Roma’daki Pantheon benzeri yuvarlak devasa bir yapı, şimdiye kadar çok tanrılı bir tapınak, Hristiyan kilisesi, Cami ve sonrasında yine kilise olarak kullanılmış, minaresi hala duruyor.

Galerius kemeri Roma imparatorunun gücünü temsil eden bir yapı, halk arasında Kamara olarak biliniyor ve bir buluşma noktası.

Şehirde gezerken Osmanlı mimarisi örneklerini de görmek mümkün, bunlardan bedesten bugünde alışveriş amaçlı kullanılan yapılardan biri.

Dikastrion Meydanı’na yakın bit pazarı gündüz antikacı ve eskicileri, gece ise tavernaları ve işkembecileri ile görülecek yerler arasında.

Kapani çarşısı da görülmesi gereken yerler arasında, bizim kasaplarımızda görmediğimiz değişik av hayvanlarını buradaki kasapların vitrininde görmek mümkün. Her ne kadar et yemeye karşı olmasam da bu hayvanları öyle görünce yüreğim sızlamıyor değil. Günümüzde bu çarşıda balık, et, sebze-meyve, içki, kuruyemiş, baharat, şekerleme gibi pek çok şeyi uygun fiyata bulmak mümkün. 

Sanat her yerde…

Bir de şehrin yeni cazibe merkezi olan Ladadika’dan bahsetmek gerek. Burası Osmanlı döneminde Pazar yeri olarak kullanılan bir yermiş, eski Selanik hakkında güzel fikir veren bir yer. Şimdilerde bizim Karaköy gibi yeniden canlanmış. Çok güzel restoranlar var, turist tuzağı olduğuna yönelik bazı yorumlar var ama biz böyle düşünmedik ve çok keyif aldık.

Son olarak bizim için Selanik’te önemli başka bir cazibe merkezi olan Zampetas karavan park ve servis alanından bahsedeceğim. Burası hem karavanlara yedek parça-servis hizmeti veren bir yer hem de aradığınız pek çok şeyi uygun fiyata bulabileceğiniz bir karavan marketi var. Üstelik çalışma saatleri içinde ücretsiz park, elektrik, su, wi-fi hizmeti veriyorlar. Bir çocuk oyuncak mağazasına girince nasıl heyecanlanırsa biz de karavan markete girince öyle heyecanlandık. Fiyatlar oldukça uygun, yaz mevsimi olması nedeniyle oldukça yoğundular.

Selanik hafta sonu gelinip gezilebilecek çok güzel bir şehir, gezi programınıza almanızı kesinlikle tavsiye ederiz.